28 Ocak 2012 Cumartesi

SIKILIP PIKILIYORUM

Sevgili Karakedim,

10 gündür sana mektup yollayamıyorum.
Meraktasındır, ne oldu diyorsundur?

Hafta başında annem  rahatsızlandı. Bu durumun da yüreğime yaydığı etkiyle pazartesi günü, geldi bir karamsarlık hali sarım sarım sarmaladı beni. En sevmediğim duygu, kendime en yakıştıramadığım ruh hali hızlıca yaklaştı ve en yakın arkadaşına sarılır gibi yapıştı kollarıma. Gitmek de bilmedi kaç gündür.

 Bir de soğuk ve karlı hava çöktü ülkenin üzerine. Dışarı çıktığım an sümüğümün burnumun ucunda donması durumu sebebiyle dışarıya adım atmama ve bu adımsızlığın verdiği hazımsızlıkla sıkıntıdan çatlama hali sıkılıp pıkılmama sebep oldu.

Biraz önce ana haber bülteninde Yalova'da bir kaplıcayı gösterdiler. Açık alanda bir havuz. Dışarıda lapa lapa kar yağıyor, havuz sıcacık kaplıca suyu dolu. Birkaç şanslı azınlık havuzda salına salına yüzme taklidi yapıyor. Ekrana bakarken beni bu sıkılıp pıkılma halinden kurtaracak şeyin işte o havuz olduğuna karar verdim.


Hayal ettim; ben kafamda yün berem, elimde tek parmaklı eldivenlerim üzerimde mayom işte o havuzdayım. Yağmur yağınca derelerde bitiveren kurbağalar gibi sevinçle havuzun bir o yanına bir bu yanına yüzüyorum hem de kurbağalama yüzüyorum:)

Yüzerken burnumun ucundaki sümük damdaki sarkıt misali buz olsun ama sıcacık şifalı suda bedenim yumuşacık olsun. Şu karamsarlık denen ruh hali de buhar olup uçsun gitsin, karlı havaya karışsın. Olmaz mı be Karakedim.

SENİ SEVEN
GİZLİKIZ



Hiç yorum yok :