1 Eylül 2012 Cumartesi

İĞNEADA -2-

Sevgili Karakedim,

İğneada-1- başlıklı mektubumda buraya nasıl ulaştığımızdan ve nerede konakladığımızdan bahsetmiştim. http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/search/label/GEZ%C4%B0-SEL

Devam edelim o zaman. İğneada'nın 20 km. uzunluğunda, bir tarafı ormanlarla bezeli upuzun bir kumsalı var. İnsanı cezbeden bir manzaraya sahip ancak plaja indiğinde fazla bakımlı olmayan kumluk alan ve şezlong-şemsiye için değerinin üzerinde talep edilen ücret güzelliği gölgeliyor.
Deniz Karadeniz olunca suyu dalgalı ve soğuk. Birden derinleştiği için bir adım sonra ne olacağını bilememek biraz endişe uyandırıyor. Tabi şunu da belirtmek isterim, bizim girdiğimiz bölüm için geçerli bu yazdıklarım. Kumsalın devamında coğrafi yapıdan kaynaklı derinlik hususuyla ilgili bilgiye sahip değilim.
Bir de bulutların güneşe sık sık bayram ziyaretine gelmeleri sebebiyle hem suda hem kumda üşüdük.

Merkezde fırınlar, küçük marketler, çay bahçeleri ve restaurantlar mevcut. Gözümüze keyfimize göre bir balıkçı kestiremediğimiz için 2 gün merkezdeki kebapçılarda yemek yedik ancak lezzetten çok uzaktı tattıklarımız. Çay bahçesi desen ilgisiz personel sebebiyle pek keyifsizdi.

Biz bir yere ilk defa gittiğimizde esnafla, oranın yerlisiyle sohbet etmeyi çok severiz. Hem samimiyetimizden hem de o yöreyle ilgili en güzel bilgi elbette yerlisinde olacağından. Biz Trakya insanını çok severiz biz ancak internet kafenin sahibini ayrı tutarak söyleyebilirim ki  İğneada yerlisinden aradığımız sıcaklığı bulamadık.

Ahh bir de sokak hayvanlarının hali vardı ki isyan ettirdi bizi. Ortalarda fazla kedi yoktu ancak adım başı hasta bir köpeğe rastladık. Hayvanlar sevgiye muhtaç gözümüzün içine baktılar resmen. Tüyleri dökülmüş ve onca restaurantın arasında aç hayvanlar görmenin açıklaması ne olabilir Karakedim??? Artanları verseler o hayvanlar zaten doyacak!

Hal böyle olunca 4 günlük planımızı yarıda kesmeye, gelmişken en gezilesi yerini görüp ertesi gün İğneada'dan ayrılmaya karar verdik. İnternet kafe sahibinin de tavsiyesi üzerine Dupnisa Mağarası'na bir gezi düzenledik.

DUPNİSA MAĞARASI:

Mağarası diyoruz ama burası 3 mağaradan oluşuyor Karakedim. İlginç bir yapı özelliğine sahip. Bu 3 mağara Kız-Sulu ve Kuru olarak adlandırılmış.
II. Jeolojik zamanda, günümüzden yaklaşık 180 milyon yıl öncesinde mermerler içerisinde oluşmuş mağaralar 2 kat ve 2.720 m. uzunluğunda. Üst katta Kuru ve Kız Mağaraları, alt katta ise Sulu Mağara yer alıyor.

Kız Mağarasında yarasalar yoğun şekilde yaşamakta ve çoğalmaktalar. Bu sebeple burası koruma altında ve turizme kapalı Karakedim. Girişte bizi karşılayan Sulu mağaranın içerisinden devamlı su akışı olan yeraltı nehri geçiyor. Hoş bir ışıklandırma ve yönlendirme sayesinde merdivenlerle üst kattaki Kuru mağaraya çıkılıyor ve eşsiz sarkıt örnekleri bol bol gözlemlenebiliyor.

Biz Dupnisa Mağarası'na vardığımızda hava 35 dereceydi. Mağaranın içerisine adım attığımız anda sıcaklık 10 dereceye düştü ve t-shirt/şortla donarak gezdik bu güzel mekanı. Burayı ziyaret edeceksen, tavsiyem, kesinlikle uzun bir eşofman ve yaz günü mümkünse montla gezmen Karakedim:)

NOT: Mağaraya giriş öğrenci 1TL, tam 2,5 TL. olarak belirlenmiş.

MAĞARA FOTO GALERİ:


Dupnisa Mağarası'na giden ağaçlıklı patikada yol alıyoruz.

Patika yol.


Mağaraya varmak üzereyiz. Hava çok sıcak:)

Islak Mağara girişi. Işıklandırılmış yolun altından su akıyor.



Mağaranın içerisinde çok farklı karstik şekiller görmek mümkün.

Mağaranın içerisine girdiğim an donma moduna geçiş halim:)

Merdivenlerle Islak Mağara'dan Kuru Mağara'ya geçiş yapılıyor.


Mağara gezimiz sonlandı. Mağara çevresindeki piknik alanında kemiklerimi ısıtıyorum:)


GENEL DEĞERLENDİRME:

Tatile ya da böyle bir geziye çıktığında insanın havası değişiyorsa o mekanda bulunmanın hakkını veriyor demektir Karakedim. İğneada'dan çıkıp Edirne'ye doğru tekerleklerimiz dönerken "Havam değişmedi." diyordum Leo'ya ...

... ... ...

Bir sonraki mektubumda eğlenceli Edirne-Ereğli Hattı'ndan bahsedecek ve pek çok fotoğraf göndereceğim sana Karakedim.

SENİ ÇOK SEVEN
GİZLİKIZ

http://www.facebook.com/pages/Gizlikizdan-Karakediye-Mektuplar/257960857604242






Hiç yorum yok :