"7 yıldır kanserim ve hala yaşıyorsam bir tek sebep var: Tanımadığım insanlardan aldığım dualar."
Ben ne zaman başkaları için hele ki tanımadıklarım için yürekten dua etmeye başladım Allah benim gönlümden geçen ne varsa gerçek eyledi. İşte bu yüzden ben kendim için pek dua etmem Karakedim. Hakkımda hayırlısı olsun der başkaları için dua ederim.
Tanımadıkların için Allahtan dilemek ve bu duaların yansıması olarak kendi dileklerinin gerçek olduğunu görmek...
Bugün hiç tanımadığımız insanların mutluluğu için bir araya geldik biz. Yeşim Mutlu'nun düzenlediği #bloggerannebloggerbaba toplantısındaydım bugün. Toplantının konusu KANSER, kouşmacılar ise Op. Dr. Şerife Şimşek ve Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı Dida Kaymaz'dı. Ve 50 kadına 50 Mamografi hediye edildi bugün.
![]() |
Soldan Sağa: Dida Kaymaz ve Op. Dr. Şerife Şimşek |
Mektubumun ilk cümlesi de Dida Kaymaz'a ait Karakedim. Öyle içten öyle kalben 7 yıldır kanserle savaştığını anlattı.
SAVAŞMAK !! Ne yanlış bir kelime. Hemen kendimi düzeltiyor Dida Kaymaz'ın cümlesini aktarıyorum sana: "Kanserle savaşmak diye bir şeye inanmıyorum ben. Savaşlarda bir kaybeden bir de kazanan olur. Böyle bir taraf durumu istemiyorum ve kanserimle yaşıyorum ben."
Dida'yı dinlerken aklımda hep Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Servisinde kalan minik ama çok cesur yürekler vardı. O gün onların gözlerinde gördüğüm tek şey UMUTTU. Kendi boşvermişliğimden utanmama sebep olan, yanar dağdan fışkıran lav misali beni yakıp kavuran UMUT...
Dida da tüm sohbet boyunca bunu anlatmak istedi. Ölümün ne zaman ve ne şekilde bizi bulacağını bilemiyoruz ama kanser olan kişiye ölecek gözüyle bakmanın, bu inanışla onun yanında bulunmanın çok sakıncalı olduğunu vurguladı. Kanser olan birinin mutlaka bir Psiko onkoloğa ve bir de Onko diyetisyene ihtiyacı olduğunu altını çize çize belirtti.
Cerrahpaşa'daki minik cesur yüreklerin dediği gibi "Vücuduma bir mikrop girdi ve ben onu atmak için ilaç tedavisi görüyorum." Bu anafikri bir umutla yaşatmak, tıpkı o minik cesur yüreklerden birinin internetten tamamiyle kendi imkanlarıyla Korece öğrenip Kore'ye gitme planları kurması gibi.
Aslında o minik cesur yürekleri ziyaretim ve bugünkü toplantıda konuşulanların aklımda yarattığı düşünce fırtınasını yine Dida'nın şu söylemi yatıştırdı. "İlaçlar sadece hastalığın semptomlarını iyileştiriyor. Buna paralel olarak ruhumuzu iyileştirmezsek TAM İYİLEŞME yi sağlayamıyoruz.
Bugünkü toplantının konseptinde 50 Kadına 50 Mamografi olduğu için Dr. Şerife Şimşek meme sağlığı üzerinde durdu ve ondan öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak istiyorum Karakedim.
Adet döneminin 8 ila10. günleri arası banyoda ya da sırt üstü yatarak yapılan elle kontrol erken teşhis için en kıymetli günlermiş. İşte bu sebeple meme ultrasonu ya da mamografi çektirilecekse özellikle bu günlerde randevu alınması önem arz ediyor.
Ben bugün Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı Dida Kaymaz'ı tanıdığım için çok mutlu oldum. Her zaman olumlu düşünmeye ve inancına sahip çıkmaya çalışan bir kadın olduğunu düşünüyorum. "Eğer acıdığınız ya da sadece vicdanım rahatlasın diye yardım edecekseniz adresiniz Kansersiz Yaşam Derneği değil, bunu fedakarlık duygusuyla yapacak kişilere ihtiyacım var." diyecek kadar açık yürekli bir kadın ve en önemlisi o KANSERİYLE YAŞAYAN BİR KADIN.
Kansersiz Yaşam Derneği hakkında daha fazla bilgi ve irtibat için hemen tıkla http://www.kansersizyasamdernegi.org/anasayfa.asp
Ben bu kalbi güzel kadınları merak ettim diyorsan, sana takip fırsatı sunuyorum Karakedim.
Twitter: @yesimmutlu
@didakaymaz
@DRSERIFESIMSEK