30 Temmuz 2012 Pazartesi

KİBRİTİN KUTUSU-YUVAM

Sevgili Karakedim,

Son mektubumda sana bilinmez bir maceraya başlamak üzere bir süreliğine yazamayacağımı bildirmiştim. Macera başladı, şuan itibariyle rahata erdim ve mektuplarım kaldığı yerden devam ediyor.

Merak ediyorsun kısa süreli ayrılığımızın sebebini.
Açıklayayım hemen:
2 senedir oturduğum, komşularımdan ve sitedeki  hayatımdan mektuplarımda da bahsettiğim evimden taşındım. Kiracı sıfatından ev sahipliğine geçiş yaptık ve aynı muhitte olmak üzere kendi evimize taşındık.

Gönlümüze göre bir ev arayışındayken karşımıza çıkan, kendini kurt bizi de kuzu sanan emlakçılarla, ev sahipleriyle uğraşırken ve eski dairenin faturalarını iptal ettirip yenileri bağlattırırken, ufak tefek tadilat işlemleri ve evin temizliği hususunda işçilerle muhatap olurken beyinen yoruldum.
Bir de çevreden gelen yardım taleplerini kimseyi yormamak adına geri çevirdiğim ve evin tüm toparlanma ve yeni eve yerleşme aşamasıyla şu 45 kg. kibrit çöpü halimle tek başıma uğraştığım için bedenen yorulduğum bir dönem oldu. Anlayacağın Karakedim 3 senelik evli olup 30 senelik eşyaya sahip olunca taşınmak çok meşakkatli oluyor:)

Taşındığımız ilk gece Leo ile yorgunlukla yatağımıza uzandığımızda perdesiz camımızdan bize "Hoşgeldiniz" diyen ay ve etrafındaki yıldızlar alemi, üzerimizdeki tüm yorgunluğu ve kırgınlığı aldı götürdü. Hatırlıyorum da çocukken yazlıkta yıldızlara bakmadan, dilek dilemeden uyumazdım. Büyüdükçe unutmuştum bu alışkanlığımı. Şimdi yeni evimde geceleri gökyüzüne bakmama gerek kalmadan onlar beni görüyorlar camdan ve "Dile diyorlar gönlünden geçeni."

Elbetteki bir taşınma serüveninde macerayı tatlandıran "komşular" oluyor Karakedim.

1 Numara- Cockerlı Yasemin. (Cocker cinsi köpeği var, ismi Püskül. Püskül beni her gördüğünde boynuma sarılmaya çalışıyor. Yasemin de çok cana yakın, sohbetine doyum olmuyor.)

5 Numara- Karşı Komşum. (Taşındığımız ilk günden beri, "Sen daha mutfağını oturtmamışsındır diyerek evinde ne pişiriyor ise kapımı çalıp bir tabak da bana verdi. 3 çocuk annesi, yalansız-dolansız, tatlı kadın. Bu dipnotu düşmeden geçemeyeceğim. Leo ile marketten geldiğimiz bir gün, komşumun kızları bizi kapının önünde gördü ve oyunlarını bırakıp sanki erkek çocuğu misali kaptılar torbalarımızı yukarı kadar taşıdılar. Kızlara teşekkür ederken ağzım açık komşumun ne muhteşem bir anne olduğunu düşünüyordum.)

10 Numara- Göçmen Şükrü. (Şükrü Amcamız bizi yakaladığı her merdiven basamağında ya da kapı ağzında saatlerce apartmanın yönetimiyle ilgili yapmak istediklerini maddeler halinde sıralamasıyla ve kolundaki çapa dövmesiyle kalbimizde yerini çoktan kazandı:) )

Çok kısa sürede herkesin selam sabahı sevmesinden olsa gerek tüm komşularımızla tanıştık. Herkesin nereli olduğunu, ne iş yaptığını bilir olduk Karakedim.

Taşınalı bir ay dolmamışken hissettiğim şu ki; ben bir kibrittim kutumu buldum, yuvama kavuştum.








Yeni yuvamda yepyeni maceralar bizi bekliyor Karakedim.

SENİ ÇOK SEVEN 
     GİZLİKIZ
http://www.facebook.com/pages/Gizlikizdan-Karakediye-Mektuplar/257960857604242







5 Temmuz 2012 Perşembe

BULUŞMAK ÜZERE ...

Sevgili Karakedim,

Bilemediğim kadar bir süre sana yazamayacağım.
Gidiyorum...
Yeni bir hayata, yeni bir mekana, yepyeni bir maceraya gidiyorum.
Olur ya yokluğumda özlersen beni, bu ipucunu oku ki bulasın beni:

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin surdurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni.

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu, efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım.

                                                                                                  CAN YÜCEL

SENİ ÇOK SEVEN
GİZLİKIZ

http://www.facebook.com/pages/Gizlikizdan-Karakediye-Mektuplar/257960857604242