9 Mart 2012 Cuma

KANSERİMLE YAŞIYORUM

Sevgili Karakedim,

"7 yıldır kanserim ve hala yaşıyorsam bir tek sebep var: Tanımadığım insanlardan aldığım dualar."

 Ben ne zaman başkaları için hele ki tanımadıklarım için yürekten dua etmeye başladım Allah benim gönlümden geçen ne varsa gerçek eyledi. İşte bu yüzden ben kendim için pek dua etmem Karakedim. Hakkımda hayırlısı olsun der başkaları için dua ederim.

Tanımadıkların için Allahtan dilemek ve bu duaların yansıması olarak kendi dileklerinin gerçek olduğunu görmek...


Bugün hiç tanımadığımız insanların mutluluğu için bir araya geldik biz. Yeşim Mutlu'nun düzenlediği #bloggerannebloggerbaba toplantısındaydım bugün. Toplantının konusu KANSER, kouşmacılar ise Op. Dr. Şerife Şimşek ve Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı Dida Kaymaz'dı. Ve 50 kadına 50 Mamografi hediye edildi bugün.

Soldan Sağa: Dida Kaymaz ve Op. Dr. Şerife Şimşek

Mektubumun ilk cümlesi de Dida Kaymaz'a ait Karakedim. Öyle içten öyle kalben 7 yıldır kanserle savaştığını anlattı.

SAVAŞMAK !! Ne yanlış bir kelime. Hemen kendimi düzeltiyor Dida Kaymaz'ın cümlesini aktarıyorum sana: "Kanserle savaşmak diye bir şeye inanmıyorum ben. Savaşlarda bir kaybeden bir de kazanan olur. Böyle bir taraf durumu istemiyorum ve kanserimle yaşıyorum ben."

Dida'yı dinlerken aklımda hep  Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Servisinde kalan minik ama çok cesur yürekler vardı. O gün onların gözlerinde gördüğüm tek şey UMUTTU. Kendi boşvermişliğimden utanmama sebep olan, yanar dağdan fışkıran lav misali beni yakıp kavuran UMUT...

Dida da tüm sohbet boyunca bunu anlatmak istedi. Ölümün ne zaman ve ne şekilde bizi bulacağını bilemiyoruz ama kanser olan kişiye ölecek gözüyle bakmanın, bu inanışla onun yanında bulunmanın çok sakıncalı olduğunu vurguladı. Kanser olan birinin mutlaka bir Psiko onkoloğa ve bir de Onko diyetisyene ihtiyacı olduğunu altını çize çize belirtti.

Cerrahpaşa'daki minik cesur yüreklerin dediği gibi "Vücuduma bir mikrop girdi  ve ben onu atmak için ilaç tedavisi görüyorum." Bu anafikri bir umutla yaşatmak, tıpkı o minik cesur yüreklerden birinin internetten tamamiyle kendi imkanlarıyla Korece öğrenip Kore'ye gitme planları kurması gibi.

Aslında o minik cesur yürekleri ziyaretim ve bugünkü toplantıda konuşulanların aklımda yarattığı düşünce fırtınasını yine Dida'nın şu söylemi yatıştırdı. "İlaçlar sadece hastalığın semptomlarını iyileştiriyor. Buna paralel olarak ruhumuzu iyileştirmezsek TAM İYİLEŞME yi sağlayamıyoruz.

Bugünkü toplantının konseptinde 50 Kadına 50 Mamografi olduğu için Dr. Şerife Şimşek meme sağlığı üzerinde durdu ve ondan öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak istiyorum Karakedim.
Adet döneminin 8 ila10. günleri arası banyoda ya da sırt üstü yatarak yapılan elle kontrol erken teşhis için en kıymetli günlermiş. İşte bu sebeple meme ultrasonu ya da mamografi çektirilecekse özellikle bu günlerde randevu alınması önem arz ediyor.


Ben bugün Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı Dida Kaymaz'ı tanıdığım için çok mutlu oldum. Her zaman olumlu düşünmeye ve inancına sahip çıkmaya çalışan bir kadın olduğunu düşünüyorum. "Eğer acıdığınız ya da sadece vicdanım rahatlasın diye yardım edecekseniz adresiniz Kansersiz Yaşam Derneği değil, bunu fedakarlık duygusuyla yapacak kişilere ihtiyacım var." diyecek kadar açık yürekli bir kadın ve en önemlisi o KANSERİYLE YAŞAYAN BİR KADIN.

Kansersiz Yaşam Derneği hakkında daha fazla bilgi ve irtibat için hemen tıkla http://www.kansersizyasamdernegi.org/anasayfa.asp

Ben bu kalbi güzel kadınları merak ettim diyorsan, sana takip fırsatı sunuyorum Karakedim.
Twitter: @yesimmutlu
             @didakaymaz
             @DRSERIFESIMSEK

Ve bu güzel organizasyona tat katan marifetli eller Pastacı Rapunzel ve PastacıKreması ile buluşma noktası Starbucks'ın tatları Yeşim Mutlu'nun karesinde:)

Tanımadığımız insanlara umut olmak için bir aradaydık bugün ve kalbi güzel pek çok kişiyle tanışmış olmanın mutluluğundayım  Karakedim.

SENİ ÇOK SEVEN
GİZLİKIZ























8 Mart 2012 Perşembe

KADIN OLDUĞUMU ANLADIM BEN

Sevgili Karakedim,

Ben kadın olduğumu kendi yuvamı kurmak için didinirken farkettim.
Öncesinde, arkasını annesi toplayan bir gençtim...
Yok yok bu tarif tam uymadı.
Öncesinde, Ana Kraliçenin kumandasında pamuklara sarılarak günlerini yumuşacık geçiren bir prensestim.

Hatırlıyorum da evlenmeden önce annem Leo'ya "Bak oğlum, ben kızıma hiç ev işi yaptırmadım, onu mutfağa sokmadım. Hayatı okul ve iş olsun, oralarda yorulsun, evde dinlensin istedim. Bu yüzden benim kızımdan sana hanım olmaz. Bir daha düşün, istiyor musun bu kızı." diyerek caydırma operasyonu düzenlemişti.

Haklıydı Ana Kraliçe. İş bilmez, yemek yapamazdım. Erkenden kalkıp okula ve devamında işe gidip yorgun argın eve gelip önüme konan yemeğimi yer, yatağımda tv  karşısında uyuklardım. Sabah giyinir, süslenir yola düşerdim. Yatağımı ve odamı çoğunlukla kraliçe toplardı.

İşte bu yüzden ben kadın olduğumu evlenince anladım.

Evimin işini anneminki gibi titiz yapabilmek ve özellikle mutfağımı annemin mutfağı gibi mis kokutabilmek için yoğun çaba sarfettim. Onun yaptıklarını taklit ettim çoğu kez, onu kimselere karşı utandırmak istemedim.Gün geldi "Benden kadın madın olmaz." diye isyan ettim. Ama sanırım hem ev işi hem de işimin sorumluluğu derken hasta olup yatağa düşünce ve annem hemencecik derman olamayınca hastalığıma, çorbası boğazımdan geçmeyip, sıcak eli alnımda ateşimi ölçmeyince yani hastayken evimde yapayalnız kalınca Kadın olduğumu anladım.


Canım çok sıkkın eve döndüğüm zamanlarda "Bir şey olmuş bugün" diyerek gözlerime baktığı anda tüm gün kendimi sıkmanın vermiş olduğu acıyla gözlerimdeki yaşlara hakim olamadığım zamanlar prensestim ben. Ne zaman ki derdimi sıkıntımı yüreğimin demir kasalarına kilitlemeyi öğrendim, ne zaman ana kraliçe "Nasılsın birtanem?" diye sorduğunda "Çok iyiyim annem." demeyi öğrendim işte o zaman Kadın olduğumu anladım ben.

Sorumluluklarım ayağımın ucuna dayadıkları merdivenle sırtıma tırmanıp oradan saçlarıma ulaştılar. Dün aynada birden çoğalan beyazlarımı görünce Kadın olduğumu anladım ben.

Henüz bir evladım yok, annem gibi ana kraliçe olmama hiçbir zaman imkan yok ama birgün anne olduğumda ve çok daha fazla anladıkça annemi  Kadın olduğumu hiç unutmayacağım ben.

Bugün hayatımdaki en kıymetli Kadınlaydım... Ana Kraliçem bugünün kahramanıydı her gün olduğu gibi...

Önce annemin sonra tüm annelerin ve kadın olan, benim gibi kadınlığını sonradan anlayan tüm kadınların günü sadece bugün değil her gün kutlu olsun her gün mutlu olsun Karakedim.

SENİ ÇOK SEVEN
GİZLİKIZ


5 Mart 2012 Pazartesi

KOSKOCA ŞUBATTA NE YAPTIN?

Sevgili Karakedim,

Elimde takvimim, aylardan martı, günlerden pazartesiyi , rakamlardan 5'i işaret ediyor.

Hatırlarsın ki, ocak ayı sonunda her ay bitiminde o ayı değerlendiren bir mektup göndereceğim sana demiştim Karakedim. Martın ilk mektubu şubatın değerlendirmesi olacak şüphesiz.



Annem, ilk evlendiği yıllarda suların çokça kesilmesinden dolayı evi 2 kez su basmıştı diye hep anlatırdı. "Gece bir uyanır, yataktan kendimizi atardık ki ayak bileğimize kadar suyun içindeyiz." derdi. Bir de eklerdi "Ağabeyin var ya ağabeyin, uyurken yanında top patlatsan duymaz o ağabeyin. Sular yatağını götürecek, gene de uyanmazdı o.":):)

Ahh bir de teyzemin, evine yeni taşındığı zamanlarda birtakım inşaatsal problemler sonucu evini suların basıp tüm parkelerinin kabarma hikayesi vardır ki çocukluğumdan beri anlatır da bitiremez:)

Bildiğin üzere Şubat 2012 itibariyle benim de çoluğuma çocuğuma anlatacağım bir "su baskını" hikayem var artık Karakedim:) Hayırlı uğurlu olsun diyelim. Her şerde bir hayır vardır derler ya bu baskın bize 2 Hızır, 2 EİDAKE (Ev İçi Doğal Afet Kurtarma Ekibi)  üyesi, iki komik komşu kazandırdı ki bu 2'lerin hepsi Neşe&Erman'ı işaret etmekte:) Şubatın bitmek bilmez ev işi şüphesiz bu su baskınıdır:)
http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/search/label/PEK%20K%C4%B0%C5%9E%C4%B0SEL

Şubatın yaklaşık 2 haftasını kronikleşen faranjitimle haşır neşir olarak geçirdim ancak öyle insanlar tanıdım ki şubatta, "Bu faranjit de neymiş? Beni yıkıp geçebilir miymiş?" dedirtti bana.

Sevgili arkadaşım Leyla vasıtasıyla Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), KAÇUV Saha Kordinatörü Fulya Melek, Cerrahpaşa Onkoloji sevisinde tedavi gören Muhteşem Çocuklar ve bu çocukların Umut Dolu Aileleriyle tanıştım. Ben her şeyden elimi ayağımı çekmişken, mızmızlanıp dururken bu çocuklar hayata tutunmalarıyla ve geleceğe yönelik bitmek bilmez planlarıyla damarlarıma umut aşıladılar adeta...
http://www.kanserlicocuklaraumut.org/tr-TR/

KAÇUV'un hazırlamayı planladığı 2 kitap projesinde birlikte çalışacağız. Çıkartacağımız bu 2 kitap için sosyal sorumluluk projelerini kendine misyon edinmiş, kitaplarımızın basım-dağıtım ve tanıtım ayağında bizimle olacak bir yayınevine ihtiyacım vardı. Bu konuda benden yardımını esirgemeyen Sevgili Buket Uzuner'e, "Kitapların tasarımını ben yapacağım" diyen Onur Melih Dereli'ye, arayıp, soruşturan,bana geri bildirimde bulunan can dostlarıma ama en önemlisi bana ulaşarak projemizi destekleyeceklerini ve kitaplarımızın tüm aşamalarında gönüllü olarak yanımızda bulunacaklarını söyleyen ZDC Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni Gülsel Ceren Güneş'e http://www.zdcyayincilik.com.tr/ sunuyorum teşekkürlerin en kocamanını.

Gönlü güzel insanlarla yüreği umut dolu çocuklara dokunabilmek adına yola çıkacağımız bu projeyi şubatın en verimli işi olarak seçiyorum.

Şubatın en misafirperver ismi tabiki benim YEŞİM MUTLU M oldu. Kendi bloğuna misafir blogcu olarak davet etti beni. http://www.yesimmutlu.com/ysmblog/?p=5743

Şubatta vizyonda izlediklerim: 

  1. FETİH 1453 (Yorumsuz!!)
  2. ÇİZMELİ KEDİ (Birgün efsane olacağım:)
  3. DÜŞLER BAHÇESİ http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012_02_01_archive.html
Ocak ayında elimde olan kitaplardan ve okumaya devam ettiklerimden bahsetmiştim Karakedim ancak şubatta bir şey oldu. Şubat 29 dört senede bir gelen bir şanstır ya benim de o gün elime 90'lar Kitabı ulaştı.   Şubatın şans dolu anlamlı kitabı olarak 90'lar Kitabını seçiyorum. Diğer hepsi başucumuda durmakla birlikte şu anda sadece  konsantre olmuş vaziyette bu kitabı hazmediyorum. Bitirince güzel bir mektup yazacağım sana Karakedim.

Ve şubatın şarkısı Zakkum/Yüzük http://www.dailymotion.com/video/xhld49_zakkum-yuzuk_music

Ve şubatın sözü 

"Hayat Şartlarımız Bizi Ciddi Görünmeye Zorlasa da Hepimiz Çılgınlıklarımızı Paylaşacak Birini Arıyoruz."  
http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/bir-clgn-diger-clgn.html


Vee Şubatın Mektupları:

  1. KOSKOCA OCAKTA NE YAPTIN?   http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/koskoca-ocakta-ne-yaptin.html
  2. ÜSLUBUNU SEVEYİM  http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/uslubunu-seveyim.html
  3. RÜYA GÜNLÜĞÜM      http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/ruya-gunlugum.html
  4. Küçükken Camda Öldürdüğüm Hayalet, Büyüyünce Asansörde Çıktı Karşıma  http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/kucukken-camda-oldurdugum-hayalet.html
  5. SUDAKİ "NEŞE"  http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/sudaki-nese.html
  6. KAÇUV'da UĞURLU PERŞEMBE  http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/kacuvda-ugurlu-persembe.html
  7. BİR ÇILGIN DİĞER ÇILGINI... 
     
  8. DÜŞLER BAHÇESİ  http://gizlikizvekarakedi.blogspot.com/2012/02/dusler-bahcesi.html

İçinde bulunduğumuz Mart aşkın ayı:) Aşk dolu, güzellik dolu, umut dolu, uğurlu bir mart diliyorum Karakedim:)


SENİ ÇOK SEVEN